Alman motor yağı uzmanı Liqui Moly, aralarındaki farkları açıklıyor ve asıl neyin önemli olduğunu söylüyor
Günümüzde motor yağı basit bir kayganlaştırıcı olmaktan çıkıp yüksek teknoloji ürünü bir sıvıya dönüştü. Aynı zamanda yağ çeşitleri ve spesifikasyonları da inanılmaz çoğaldı. LiquiMoly yağ laboratuarı başkan vekili Oliver Kuhn, bunların anlaşılmasına yardımcı olarak asıl önemli olanın ne olduğunu açıklıyor.
Ne tür yağlar var?
Oliver Kuhn: Motor yağları kabaca iki kategoriye ayrılır: mineral ve sentetik yağlar. Mineral yağlar o kadar performanslı olmadıklarından, otomobillerdeki önemi gitgide azalıyor. Modern motorlar yağdan, eski motorlara kıyasla çok daha fazla şey istiyor. Bu gereklilikleri karşılamayı ancak sentetik yağlar başarabiliyor.
Yani daha iyi olan, sentetik yağlar mı?
Oliver Kuhn: Evet, ama mineral yağı sentetik yağla karıştırmak da mümkün. Ancak, mineral kısmın performansının yeterince yüksek olmaması yüzünden bu gibi kısmen sentetik yağların piyasadaki rolü de gitgide azalıyor.
Kulağa karmaşık geliyor. Bari en azından bütün sentetik yağlar birbirine mi benziyor?
Oliver Kuhn: Maalesef öyle de değil. Sentetik yağlar iki farklı şekilde üretilebiliyor. Bunlardan birinde sonuçta PAO yağı adı verilen yağ elde ediliyor. Bu, 1970’li yıllarda piyasaya çıktığı haliyle, klasik sentetik yağ. Kimyasal olarak son derece saf, dolayısıyla yüksek performanslı ama aynı zamanda üretimi çok pahalı. Diğer üretim şeklindeyse yağ, hidrokraking yöntemiyle üretiliyor. O yüzden, teknik dilde HC yağları olarak adlandırılıyor. Daha modern olan HC yağları 1990’larda çıktı. Günümüzde bu yağlar, bütün modern motorlar için, mümkün olan en yüksek performansı sunuyor.
PAO yağı mı yoksa HC yağı mı kullansam daha iyi?
Oliver Kuhn: Çoğunlukla böyle bir seçenek yok. Şimdilerde yağlarda neredeyse bütün geliştirme çalışmaları HC yağlara dayalı olarak yapılıyor. Birçok yağ spesifikasyonu ancak HC yağlarıyla karşılanabiliyor.
Ne tip bir sentetik yağ olduğunu nereden anlarım?
Oliver Kuhn: Bu o kadar da kolay değil, çünkü bu konuda ortak bir terminoloji yok. Örneğin ABD’de hem PAO yağları hem de HC yağları tam sentetik olarak adlandırılabiliyor; Almanya’daysa sadece PAO yağları. Bu nedenle biz kendi HC yağlarımızı “sentez teknolojisi” ifadesiyle niteliyoruz. Öteki yağ üreticileri “%100 sentetik” veya “sentetik karışım” gibi, neyin kastedildiği belli olmayan kavramlar kullanıyor.
Bu çok kafa karıştırıcı.
Oliver Kuhn: Doğru. Ama yağın aslında hangi sentetik yağ olduğunun, otomobil sürücüleri ve atölyeler için pek de önemi yok. Onlar için mesele, hangi yağın daha iyi olarak kabul edildiği. Önemli olan, yağın, otomobil üreticisinin o otomobil modeli için öngördüğü spesifikasyonları karşılaması. Bu da otomobillerin kullanım kılavuzlarında yazar veya www.liquimoly.com.tr adresindeki ücretsiz yağ kılavuzundan öğrenilebilir.
Spesifikasyonlar uygunsa PAO yağı mı yoksa HC yağı mı olduğu fark etmiyor mu?
Oliver Kuhn: Etmiyor. Zaten katkı paketleri gitgide daha fazla önem kazanmaya başladı. Bugün bunlar, asıl yağın yanında motor yağının en önemli bileşeni. Motor yağı, performansının çoğunu bunlara borçlu. En modern bazı motor yağlarında asıl yağ, katkı paketi için taşıyıcı bir sıvıdan ibaret hale geldi.
O zaman niye sürekli hangi sentetik yağın daha iyi olduğu tartışılıp duruluyor?
Oliver Kuhn: Bu, geçmişten kalan bir alışkanlık. 30 yıl önce ilk HC yağları piyasaya çıktığında PAO yağlarıyla aralarındaki kalite farkı daha büyüktü. Ama bu artık geçmişte kaldı. Bugün konunun uzmanı olan hiç kimse böyle bir tartışmaya girmez.